Kayıtlar

Aralık, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Böyle olsun istedim..

Resim
     Bir hayalim vardı benim.  Yelkenlerim rüzgarı yakalayacak, ufukta kaybolacaktım ardımda bıraktıklarımın bakışları arasında. Yeni kıyılar keşfedecek, insana yapılamaz geleni yapacaktım. Bir hayalim vardı benim. Yelken iskotası bir elimde, öbürü dümende,  rüzgarın uğultusunu, suyun hışırtısını dinleyerek,  denizin bağrında yol alırken forsum nazlı nazlı salınacaktı yelkenimin tepesinde...      Pusulam önümde haritalarım yanımda, yoluma yoldaş olanla birlikte bizi bekleyen maceralara kucak açacaktık.. Dragos tepesi dümen suyumuzda kalacak, pruvamız adalara bakacaktı,, adaların da ardına...            Nitekim açılamadım o kadar açığa. Gidemedim Çanakkale'ye.. En fazla Büyük Ada... Ve bir gecemi geçirdim bu teknede, en yakın dostlarımdan M.Ali ile 16 saat kaldık. Bütün gece üşümemek için giydiğimiz can yelekleri ve üstümüze geçirdiğimiz muşambalarla, yastık yaptığımız halatların üstünde yattık gece serinliğinde. Yorgunluktan ve uykusuzluktan bitap düşene kadar konuşt

Bende Kalsın

Resim
   Pek çok ilginç tesadüfle karşılaşıyorum. Bazen öyle ki  kendi kafamda kurduğum dünyada yaşıyormuş hissine kapılır gibi olurum. Burda bunlardan bahsetmek isterdim. Onun yerine, bu güzel tesadüfleri kendime saklayacağım ve burda şu sevimli köpek yavrusu ile aramda geçenleri anlatacağım.    Altınolukta halamların zeytinliğinde mangal yapmış, semaverde çay demlemiştik. Yolun etrafındaki pek çok yavru köpek, bizden bir şeyler kapabilmek için bahçeye dalmış etrafımızda dönüp duruyorlardı. Ara ara kovalıyorduk, ama zaten çok fazla da sokulamıyorlardı.   Karnımızı doyurduktan sonra çay faslına geçtiğimizde yavrular iyice yaklaşmışlardı. Ben de oturmaktan sıkılmıştım. Bi kaç yavru köpeği kovalamaya başladım. Yavruların biri hariç hepsi üst terasa kaçmıştı. Ama birisi önümde koşmaya devam ediyordu. peşinden kovabildiğim kadar kovdum. Eğlenceli gelmişti bana, önümde yavru bi köpeğin pıtır pıtır koşması..   Sonunda bahçenin sonuna vardık. etrafı duvarla çevrili, duvarın üstünde de çalılarla

Deniz Kurdu - iskelet bitti ne yapacağız şimdi ?

Resim
    Teknenin iskeleti bitmiş sayılırdı ufak tefek ayrıntılar dışında. Peki şimdi ne olacaktı ? Bir dönüm noktasına daha varmıştım. Dayım söz vermişti elbet, pencereyi söküp tekneyi birlikte indirecektik. Peki ama tekneyi dışarı çıkartsam da nereye götürecektim. Yapmaya başlarken her şeyi göze almış, karartmıştım gözümü.. Ama şimdi  önümde tüm gerçekliği ile çözülmeyi bekleyen bir problem vardı. Yer yoktu ki hiç. Arka arsadaki bize ait boş köşeye çadır kurmayı planlamaya başlamıştım. Yalnız, üzerinde düşündükçe o kadar da basit olmayacağını fark etmiştim. Ne ebatta olacaktı ki. Çalışmaya yer kalmayacaktı doğru düzgün.. Hırsızlığa karşı nasıl önlem alacaktım.. Ehh ! diyelim tekne bitene kadar ben de bi kenarda yatacak yer açtım.. ama nasıl olacaktı.. Of ! nereden bulaşmıştım bu maceraya.. İşte başka seçenek de var mı ?  var tabi.. teknenin kaplama bloklarını monte etmeden hazırlardım üst katta yine.. Her malzemesi hazır olurdu sonra indirirdim.. Kısa sürede hazır parçaları montajlardım..