Kayıtlar

2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gecenin Koynundayım

    Gece dışarda olmak gibisi var mı, Aydosun temiz rüzgarını solurken, şehrin ışıklarıyla kızıla boyanmış hafif bulutlu gökyüzünün altında, sessiz sokaklarda gezinirken, kulaklıktan gelen şarkının keyfinde, sessizliğine çekilen koca şehrin soluğunu dinleyerek, hayretle etrafı izlemek.. Kalabalığın, etraftaki onca apartmanın içinde yaşayan insanların farkındalığında, yalnızlığını yaşarken kendini hiç de yalnız hissetmeyerek, gökyüzünde hafif sisler ardında bembeyaz parıldayan Ay'ın şavkından gözlerini alamamak. Baktığın her yerde, yaratanın mucizesine tanık olup, O'nun varlığını solumak. Aldığın her nefeste hayat bulmak, köşede uyuklayan köpekle bile aynı çatı altında bulunmak.. Ve bilmek, Ayın bile orada, kilometrelerce yakınlıkta olduğunu, onun da ötesinde, ondan da yakın gezegenlerin yıldızların farkında olmak..  Sonsuzlukta bir nokta, noktada sonsuzluk olmak.. Ve bir nefes daha almak.. Hepsini içinde barındıran bir insan olmak... Evrenleşen bir insan..

Sabahlamak

Kimi zaman uyumak gelmez içinden. Bir günün daha ardında yitip gitmesini istemezsin. Yeni bir güne başlamak da gelmez içinden. Bir süre, zamanı durdurabilmek istersin.. Uyuyamamaktan değil de, kendini uykuya teslim etmek istemezsin. Belki şafak sökerken uyanık olmaktır özlediğin. Belki de bir türlü ayrılamadığın o gün bir şeyler eksik kalmıştır içinde..

dayanamam...

    İster çocuk olsun ister yetişkin. Kimi zaman çok heyecanlanır insan; bir iyilik olsun, güzel bir davranış olsun, bir şeyler başarabilmek için heveslenir, bişileri değiştirebileceğine inanarak azmeder. Güzel bir hayali vardır. Heyecanla sevdiklerinin çok mutlu olacağını düşündüğü şeyler yapmaya kalkar. Sonra, birden yanlış yolda olduğunu fark eder, ya da yalnızca umduğu gibi gitmez her şey. Hayal kırıklığıdır o.     Ben birisinin yüzünde o hayal kırıklığını görmeye dayanamam. Bir çocuğun takdir beklerken yerildiği anda hissettiklerine... Bütün duygusuzluk perdem kalkar bir anda. Yok ben hayal kırıklığı yaşasam önemsemem hiç. Geçer giderim. Belki alaya da alırım. Ama bir başkasının bu duruma düşmesine dayanamam.    Bilmiyorum. üzerinde çok düşünmüştüm zamanında da, neden bu kadar hassasım bu konuda çözemedim hala. Belki hatırlamadığım çocukluk anılarımın arasındadır cevabı. Ben ulaşamadım. Yalnızca böyle hayal kırıklığı yaşayan birisini gördüğümde yüreğim parçalanır, gözlerim yaşla

deniz kurdu - kaplanıyor

Resim
         İskeleti ters çevirip kaplamaya başladım. Önce halla,etmem gereken birkaç problem vardı. Plakaların her postaya bir şekilde tutturulması geriyordu. Posta çıtaları ince olduğundan çivi uygun olmazdı, özellikle bükülmenin çok olduğu borda plakalarında. Bunun için plakalara çıtaların kenarlarında kalacak şekilde delikler açtım. Daha sonra bu deliklerden geçirdiğim plastik kelepçelerle plakaları tutturabilecektim.        Plakaları yapıştırmak için epoksi ile macun hazırlayıp kullandım. Epoksi hazırlamak biraz zahmetli. doğru oranlarda karıştırmak gerekli. Neyseki aldığım epoksi bidonların ölçekli pompaları vardı.       plakaları bir kenarları tam gelecek şekilde kesip diğer kenarında ise 1 cm kadar pay bırakarak hazırladım. Daha sonra fazlalık kısmını yerinde kestim. Tekne formunu çizerken en çok dikkat ettiğim hususu kaplanacak plakaların şeklinin kağıt üzerinde elirlenebilir olması idi ki bu durum işimi oldukça kolaylaştırdı. çizime ihtiyaç duymadan bütün parçaları hazırlayab

............

  DON'T  BE AFRAİD TO FAİL        BE AFRAİD  NOT TO  TRY