Kayıtlar

Bir Hayat Felsefesi Olarak El-hamdu Li-Allah

 Çoğumuz "elhamdulillah" sözünü "Allaha şükürler olsun" şeklinde düşünerek kullanır. Bu sözün tercümesi  "övgü Allah'a aittir / övgü Allaha mahsustur / övgü Allah içindir" şeklindedir . Övmek, yüceltmek anlamına da gelir. Övdüğünüz kimseyi yüceltirsiniz aslında. Sözün manası övgüyü Allah'a has kılmaktır. "Li" harfi arapçada aidiyet, sahiplik, içinlik ifade eder. Bir durumla karşılaşılınca bu sözü söyleyerek kendimize, baktığımızın ardındaki yüceliği hatırlatırız. Bir musibete duçar olduğumuzda "bunun da bir hikmeti vardır, Övgü/Yücelik Allah'a mahsustur, herşey onun bilgisi ve izniyle olur" diye hatırlatırız kendimizie. Bir de övüldüğümüzde, biri bize güzel bir söz söylediğinde, "elhamdülillah" demek, "bende gördüğünüz övülecek sıfatlar da bana değildir, övgü ancak allahadır, bunlar bize verdiği nimetlerdir" deriz. Müslümanın alçak gönüllülüğü bu bilinçte yatar. Şayet söyledikleri sözler üzerine tefekkür ...

Soluksuz

          İnsan bazen kalabalığın arasında cam duvarlarla mahpus kalıyor. Görülüyor ama duyulmuyor, duyuluyor ama anlaşılmıyor. Bazen kalabalıklar durakta beklerken bir başına Tırmandığı meşe ağacından gördüğü manzara ile yerinde duramazken, durakta bekleyenlerin alaycı bakışları neye baktığının bile bilincinde olmuyor (Flipped adlı filmdeki bir sahneye atıf). Kim gerçekten mahpus. Kim gerçekten özgür. İçindeki coşkuyu paylaşamamanın yalnızlığı mı, nefsin kıskacında prangalara vurulmuş ruhların yılgın donukluğu mu...

Doğaya Bakış

      İnsan, etrafını sessizce dinlemeyi ve anlamayı başarabildiğinde, doğanın kendisine düşman olmadığını aslında kendisiyle bir bütün olduğunu fark edecektir. Kendisinin, doğada hayatta kalma savaşını başarıyla vermiş bir tür olduğu fikrinden kurtularak, insanın yeryüzündeki konumunu tefekkür edebilirse kendisinin yeryüzünde adaletle hükmedecek donanımlara sahip olduğunun farkına varacaktır. İslam, insana bu anlayışı sunmak, her şeyin sahibibin Allah (c.c.) olduğunu bilerek ona hürmeten kainata karşı saygılı olma anlayışı ile, doğanın kendisine rakip değil aslında emanet olduğunun farkındalığında, nefsinin kibir ve doyumsuz heveslerini dizginleyerek kulluk bilincinde yer yüzünde hayatı imar etmek amacıyla yaşadığını, bunun da bir imtihan olduğunu anlaması için Allah Subhane ve Teala tarafından gönderilmiş son dindir. Dileyen kabul eder ve hayatını ona uydurur. Bir çoklarımızın bilmeden araştırmadan yahut kalbi hastalıklarla veya yanılgı ile İslam adı altında sundukları ...

Kick Boks ve Hulusi Demir

     İki sene akşam koşularına çıkarak kondüsyon topladıktan sonra nihayet Hasan Doğan Spor Merkezinde Kick Boks antrenmanlarına yazılmıştım. Antrenörle tanışmak ve başlamak için ne  gerekli öğrenmek istediğimde, Hulusi Hocamla karşılaştım. Sonra öğrendim ki çok küçük yaşlarda Kung Fu'ya giderken antrenörüm Hulusi Demir hocammış. O günden sonra şevkim bir kat daha arttı, ve Hulusi hocam sayesinde Kick Boks en sevdiğim spor oldu. Kendisi hakkında uzun süredir yazmayı düşünüyordum. Sonunda linkini paylaştığım makaleye denk geldim. Makalede sporcunun ahlaklısı diyordu, ancak Hulusi Hocam ahlaklı bir sporcudan daha fazlasıdır. Önceki yazımda değerli insanlardan bahsetmiştim, işte kendisi örnek alınacak, saygı duyulacak, kıymetli bir insandır. Böylesi anlayışlı, tavırlarıyla saygı uyandıran ve karşısındakini kırmadan ikaz edebilen bir insan tanınmalıdır diye düşünüyorum. Ne var ki, kendimi bu konuda yeterli göremiyorum ve buradan sonra sözü Yener Çaycı ağabeyimize bırakıy...

Korku...

 Hepimizin elbet bazı korkuları vardır. Benim de var. Derinden derine hissettiğim, kimi zaman şiddetlenen korkularım var. Çoğu basittir elbet, ama içlerinden birisi içimi sızlatacak seviyelere gelebiliyor. Yükseklik korkusu mu; belki bazen, ama değil.    Şu kadarcık zamanda birbirinden kıymetli insanlar tanıdım. Bu konuda herkes bu kadar nasipli değildir belki. Gerek yakın dostlarım, ağabeylerim, iş verenim, hocalarım, aile efradım, okul arkadaşlarım, canım gibi seveceğim insanlar var içlerinde. Kuru bir sevgi, yahut sahip çıkma değil bu. Her birisi etrafındaki insanlara değer veren, hallerinden anlayan, dertlerini dert edinen ender rastlandığına inandığımız insanlar. Bir şeyleri daha güzel hale getirmek için çabalayan, yaşama amaçları kazanmaktan, eğlenmekten fazlası olan insanlar.      Böyle insanlar tanıdığımda hep kendimi borçlu hissediyorum. Bir şeyler yapabilmek, yardım edebilmek, yarar göstermek, sevindirmek; farklı olduklarını hissettirebil...

Deniz Kurdu 1 - Denize İniyor

Resim
       Denize ineceği gün ve öncesindeki hengame ve koşuşturmayı es geçiyorum. O dönemde yardımlarını esirgemeyen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.      Teknenin karinesini midye ve yosuna karşı koruyan zehirli boyanın suya inmeden önceki 12 saat içinde boyanması gerekir. Bu sebeple denize ineceği günün sabahı erkenden zehirli boyaya başladım. Ardından son hazırlıkları da tamamlayınca tekneyi kamyonete yükleyip halatlarla sabitledik.      Nasıl bir ruh halindeydim pek tarif edemem. Tamamen yapılacak işlere odaklanmış ve insanları bekletmemek gayreti ile ordan oraya koşturuyordum. Suya inme heyecanı duyduğumu söyleyemem. Daha çok, ortada artık sonuna yaklaşılmış bir iş var gibiydi. Ben de işimi yapıyordum. Bazı çekincelerim de vardı. Teknenin yüzüp yüzmeyeceği ile değil de marinanın tavrının nasıl olacağıyla ilgiliydi. Biraz da teknemin diğer tekneler arasında nasıl duracağı ile ilgili.       ...

Deniz Kurdu - Yelken

Resim
     Yelkenim randa tipi yelkendi. Yelkenin rüzgâr etki merkezini diğer yelkenlere göre daha aşağıda tutabilecek bir yelken tipiydi. Ayrıca modern yelkenlerin dışında klasik yelkenlerin de karakteristiğini deneyimlemek istediğimden tarihsel yelkenleri kullanmayı tercih ediyordum. Bundan başka bir de en eski üç köşe yelkenlerden olan latin yelkeni teknemde denemek istiyordum.      Yelken bezi olarak daha önce bir kaç yerde rastladığım ve pazarcıların da kullandığını fark ettiğim bir çeşit brandayı düşünüyordum. Brandacıya yelken çizimimi götürüp istediğim kumaşı göstererek sipariş verdim. Bir hafta sonra yelkeni aldığımda biraz hayal kırıklığına uğradım. İstediğim kumaş yerine daha kalın başka bir beyaz branda kullanmıştı. Bunu da daha sağlam olacağı gerekçesiyle seçtiğini söyledi. Asıl önemli olanın hafiflik ve düzgün bir yüzey olduğundan haberi yoktu. Yine de yoluma devam etme kararı aldım. Bu şekilde deneyecektim. Daha sonra tekrar istediğim kumaştan dik...