PUTLARI YIKMAK


"Artık demir almak vakti gelmişti hayallerden, 
Doldururken yelkenlerini gelecek günlerin rüzgarı,
haydi vira bismillah! deme vaktiydi gönülden."

 02.04.2011 Tarihinde şu sözlerle veda etmiştim hayellerime, hayalperest bir romantik olmaktan gerçeğe dönmeye karar verdiğim zamanda:

Açıklamayacağım dostlar sormayın. Birtek ilk darbe vurulduğunda baltanın zarar veremeden geri sektiğini gördüğümde duy
gulanır gibi oldum. İlk darbeyi indiren kuzenime, "sen dur bari sahibim vursun. Yüreği el verirse o parçalasın" der gibiydi. Direndi. dayandı. Ben baltamı alıp vurunca, dayanamadı Deniz Kurdu daha fazla, koyverdi kendini. Sonrasında yalnızca eğlenceydi. Parçalarına ayrılırken, özenle üzerinde çalıştığım, artık kaplama altında kalmış kısımlar gün ışığına çıkarken şunu farkettim. Tekne düşündüğümden de beklediğimden de sağlamdı. O kadar suda kaldığı halde, bi kaç ay boyunca da yağmurun altında havuz olduğu halde en ufak bi yıpranma beliritisi yoktu. Var gücümle vurduğum baltam yalnızca ufak çatlaklar açabildi. Altında hiç bir destek, hiçbir lastik olmadığı halde baştan başa dolandım üzerinde. Zıpladım bile.. Eee ! ne de olsa o tekneyi uzun sefere çıkmak, çanakkaleye yelken açmak için tasarlamıştım. Halbu ki, ilk çıtaları kesip postaları dizdiğimde, bu çıtalardan sandal mı olur denmişti. Bir eşine daha rastlayamayacağınız kadar özgün bir yapımdı bu tekne. Çünkü daha önce hiç kullanılmamış tamamen özgün, tamamen o anın şartları için düşünülmüş esnek bir inşaat tekniği kullanılmıştı. Hiç pratik olmayan bu teknik, benim için mükemmele yakın iş çıkardı. İsterdim gerçekten yelken açabilmiş olmayı. Hatta şuracıkta otururken, pişmanlığını duyduğum tek şey, o yaz, tekne sudayken daha deli olup, kendimi denizin maviliğine bırakıp iki mavinin birleştiği çizgiye yelken açmayışımdır. Bazen dostlarım, elimize fırsatlar tek sefer geçer, o an o fırsatı yakalayabilecek kadar deli olmak gerekir.. Yalnız bir an korktum, dugulanırım diye. Kardeşime tekneyi parçaladığımızı söylediğimde.. Bir an korktum üzülecek diye. Üzülseydi benim de yüreğime bir bıçak saplanırdı belki.. "beni neden çağırmadınız" diye sitem edince, gülümsedim sadece.. Nitekim artık PUTLARI YIKMAK zamanıydı...

 


Dönüşüm kolay değildir hiçbir zaman ama ilk adımı atmaktır aslında en zoru. Zamanla farkettim ki hislerini de öldürüyormuş insan gerçeğe döndükçe, yine de devam ettim mücadele etmeye. Hiç değilse puta dönüşmesin, hayattan kopartmasınlar diye. Ama hayalperest bir insan olmaktan hiç kurtulamadım.











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deniz Kurdu / tasarım ve çizim aşaması

Doğaya Bakış

Deniz Kurdu - Yelken Direği